
Yarın nasıl bir dünyaya uyanacağımız bugün yaptığımız seçimlerle, düşünüş duygulanış tarzımızla, hakiki niyetlerimizle, yaşam tarzımızla bağlantılıdır. Bu noktada kendimize sormamız lazım:
Tüketim kültürünün oyuncakları için sürekli ağlayan çocuklar mıyız yoksa yüksek değerleri kendine içsel dayanak edinen yetişkinler mi?
Dünyadan neler aldığım konusundan çıkıp da dünyaya neler katabiliyorum sorusuna odaklandığım zaman içimde bir boşluk mu beliriyor yoksa beni düşündürüp de harekete mi geçiriyor bu konu?
Saf, temiz ve aydınlık olan nelere hizmet ediyorum?
Geleceğe (sadece kendi geleceğime değil) nasıl bir yatırım yapıyorum?
Hayatımın bütün odak noktası kendim ve sahibi olduğunu düşündüğüm şeyler, kişiler mi yoksa merkeze aldığım daha yüce değerlerim var mı?
Bilesin ki dünü, bugünü ve geleceğimizi şekillendiren de tam olarak bu noktalardaki kararlarımız ve eylemlerimiz.
Üzerine düşünmekte fayda var arkadaşlar .
Sevgiler…