Öncelikle bu konu başlığının ortaya çıkmasının bazı nedenlerini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu nedenlerden birisi kendi hamileliğim, diğeri ise etrafımdaki hem hamile kadınlardan hem de artık çocuklu annelerin hamileliklerine ilişkin deneyimlerini duymam oldu. Bir kaç istisna dışında çoğunluğun hamilelik süreçlerini negatif açılardan değerlendirmesi, bu süreci acı ve ıstırap dolu olarak anlatması, hem fizyolojik hem de psikolojik anlamda zorlu bir süreç olarak algılayıp yaşamaları oldukça şaşırtıcı ve üzücü olduğunu söyleyebilirim.
Elbette ki bu deneyimlerin her birinin ayrı ayrılıkta birçok nedeni vardır ve kişiyle ayrıca çalışmak, dönüştürmek gereklidir. Üremenin gerçekleşmesiyle beraber annede kadında hem bedensel hem de psikolojik değişimler başlamıştır. Organizma hamileliğe adapte oluyor, hormonal fon değişiyor, merkezi sinir sisteminin faaliyeti yeniden şekilleniyor, kan dolaşımı yükü yavaş yavaş artıyor, üreme organlarına baskı artıyor, nefes fonksiyonları değişmeye başlıyor vs. Bu prosesler tamamile normaldir, zorluk yaşamak ise tamamen doğaldır.
Mesele veya problem buradadır ki modern dünyada normal ve doğal olan durumlar patolojik olarak değerlendiriliyor ve algılanıyor. Bir kadının internet ortamında “doğum hikayeleri”ne göz atması, bilinçsiz bir şekilde bu süreci yaşamış kadınların öykülerini duyması ve çokbilmiş kız arkadaşlarını dinlemesi kadının hamilelik ve doğum algısının yalnış oluşması için yeterli zemini hazırlamaya gücü yeter. Hele çocukluktan itibaren aldığımız bilgiler (kendi annelerimizin bizi veya kardeşlerimizi doğurma ve taşıma zorluğu hakkında) kişi için birinci elden gerçeklik yerini alıyor. Ve böylece de psişik yapıda hamilelik ve doğum acı ve ızdırap dolu kurtulma süreci olarak yer ediniyor. Ve malesef bu bilinç yeni nesillere de bu şekilde aktarılıyor.
Bütün bu etkiler ise hamilelik, doğum ve doğum sonrası süreci de olumsuz etkileyerek kadını bir kısır döngü içerisine sokuyor ve bu bilinç kendi kendinden destek alarak beslenmeye devam ediyor.
Peki ne yapmalı?
- Öncelikle bu süreçteki bedensel etkilerin normal olduğunu, doğal olduğunu bilmemiz gerekiyor. Bu süreçlerle ilgili bilinçlilik sahibi olmak için doğru bir eğitimden geçmek günümüz kadını için şarttır diyebilirim.
- Hamilelik ve doğumun bir insan dünyaya getirme mucizesinin önemli parçaları olduğunu bilmeniz, bir cana eşlik etmek, onun gelişini kolaylaştırmak ve bebeğe odaklanmak, zorlukları minimuma indimenize yardımcı olacak veya zorluklar olsa da onları keyif ve kolaylıkla atlatacaksınız.
- Mümkünse anne olmaya karar vermeden önce annelik olgusu üzerine ve üreme gerekçeleriniz ile ilgili keşif, farkındalık ve iyileştirme adına destek alabilirsiniz. Çünkü kadındaki annelik olgusu ve üreme gerekçeleri hamilelik, doğum ve doğum sonrası süreci önemli derecede etkilemektedir.
- Negatif deneyimlerini sizlerle paylaşan kadınlara dur diyebilmenin nazik yöntemlerini kendinizce geliştirebilirsiniz.
Konu başlığımıza geri dönecek olursak, kendinize sorun: şikayet mi ediyorsunuz, şükran mı duyuyorsunuz bütün bu süreçlerde?
Ve bir liste yapın kendinize: şikayet ve şükür nedenlerinizi.
Emin olun ki, şükretmek için çok daha fazla nedeninizin olduğunu göreceksiniz.
Sevgiyle,
Pervin AHMEDOVA
#pervinahmedova #kadincalismalari #perinatalpsikoloji #kadın #kadıntürkiye #toplumsalcinsiyet #varoluşunaynasindakadin #kadinpratikleri #doktoraöğrencisi #kadınıgüçlendirmeprogramı #kadınınözüneyolculuğu #kadınkadınındostudur #ayurveda #tantra #taoism #ayurvedikpsikoterapi #dogalcinsellik #üremegerekçeleri #uremegerekceleri #annelik #hamilelik #annebebek